Devremülk Cayma Hakkı (14 Gün – 1 Yıl – Süresiz Cayma)

Yazımızda, devremülk cayma hakkı nedir, devremülk cayma hakkında süreler, devremülk cayma hakkı ihtarnamesi ve davasına ilişkin bilgiler yer almaktadır.

Devremülk Satışından Cayma

Devremülk Cayma Hakkı Süresi – 14 Günlük Süre

KMK m. 57: “Mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümün ortak maliklerinden her biri lehine bu yapı veya bağımsız bölümden yılın belli dönemlerinde istifade hakkı, müşterek mülkiyet payına bağlı bir irtifak hakkı olarak kurulabilir. Bu hakka devre mülk hakkı denir.”

Devre mülk hakkının konusu, mesken nitelikli bir yapının veya bağımsız bölümün yılın belli dönemlerinde kullanılmasıdır. Bu hakkın temel dayanağı ise ortak mülkiyetteki paydır.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun m. 6 ve Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. maddesi ve son düzenleme olan 7392 sayılı TKHK ve KMK uyarınca tüketici sözleşmesinin kurulmasından itibaren 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkına sahiptir.

Başka bir deyişle, tüketici, sözleşmeyi imzaladığı tarihten itibaren 14 gün içinde hiçbir sebep olmadan ve cezai şart ödemeden sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilmektedir.

14 günlük cayma süresi dolmadan satıcı veya sağlayıcı, tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına soka herhangi bir belge vermesini isteyemez.

Bu yasağa rağmen, tüketiciden herhangi bir bedel alınması durumunda alınan bedel tüketiciye derhal iade edilir.

Ayrıca tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge tüketici yönünden geçersizdir.

Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri ve bu sözleşmelerle birlikte düzenlenmiş olan yeniden satım, değişim ve ilgili diğer tüm sözleşmeler cayma hakkının kullanılması ile birlikte kendiliğinden sona erer.

Bu kanun maddesine aykırılık olması halinde yasal yollara başvurulacağı gibi her bir işle m veya sözleşme için de idari para cezası uygulanmaktadır.

Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin, cayma hakkı süresi dolmadan, şahsi hakka konu ön ödemeli devre tatil sözleşmeleri için yazılı olarak veya kalıcı veri saylayıcı ile ayni hakka konu taşınmaza ilişkin sözleşmelerde ise noterlik aracılığıyla satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmesi yeterlidir.

Bu sebeple, ayni hakka konu olan devremülk sözleşmesinden caymanın bildirimin mutlaka noterlik aracılığıyla satıcı veya sağlayıcıya iletilmesi gerekmektedir.

Devremülk sözleşmesi, devre tatil sözleşmesi, uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri ve bu sözleşmelerle birlikte düzenlenmiş olan yeniden satış, değişim ve ilgili diğer tüm sözleşmeler, cayma hakkının kullanılmasıyla birlikte hiçbir cezai şart ödeme yükümlülüğü olmaksızın kendiliğinden sona erecektir.

Bu sebeple, uygulamada istenen “devremülk cayma bedeli” talebi hukuka uygun değildir.

Devremülk Cayma Hakkı Süresi – 1 Yıllık Süre

Satıcı veya sağlayıcının ön bilgilendirme formunu vermemiş olması, ön bilgilendirme formunu yönetmeliğe uygun şekilde düzenlememiş olması, sözleşmenin şekli ve içeriğini yönetmeliğin 6. maddesine uygun düzenlememesi ve cayma formunun tüketiciye verilmemiş olduğu hallerde tüketici cayma hakkını kullanmak için 14 günlük süreyle bağlı değildir.

Bu hallerde süre her halükarda cayma süresinin bittiği tarihten itibaren 1 yıl sona sona erecektir.

Başka bir deyişle;

  • Satıcı veya sağlayıcının ön bilgilendirme formunu vermemiş olması,
  • Ön bilgilendirme formunu yönetmeliğe uygun şekilde düzenlememiş olması,
  • Sözleşmenin şekli ve içeriğini yönetmeliğin 6. maddesine uygun düzenlememesi,
  • Cayma formunun tüketiciye verilmemiş olması,

hallerinde tüketici cayma hakkını kullanmak için 14 günlük süreyle bağlı değildir. Bu süre her halükarda cayma süresinin bittiği tarihten itibaren 1 yıl sonra sona erecektir.

Yukarıda sayılan eksikliklerin 1 yıllık süre içerisinde yerine getirilmesi halinde ise, 14 günlük cayma hakkı süresi, bu yükümlülüklerin yerine getirildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır.

Açıklandığı üzere, satıcı veya sağlayıcıya ağır yükümlülükler yüklenmekte olup tüketicilerin mağduriyetinin önlenmesi açısından eksik bilgilendirme ile düzenlenen sözleşmelerde tüketici 14 günlük cayma süresi ile kısıtlanmamış olup bu süre her halükarda cayma süresinin bittiği tarihten itibaren 1 yıl süre ile uzatılmıştır.

Devremülk Cayma Hakkı Süresi – Süresiz Cayma Hakkı

Uygulamada en çok rastlanan devremülkten cayma hakkı karşımıza süresiz cayma hakkı olarak çıkmaktadır.

Devremülk mağdurlarının benzer öyküleri genel olarak devre mülke konu taşınmazın kullanılamamasından ve devre mülkün zilyetliğinin tüketiciye geçmemesinden kaynaklanmaktadır.

Başka bir deyişle, tüketiciler, devre mülkü satın aldıktan sonra kullanamamakta ve fahiş aidatlarla sürekli bir şekilde icra tehdidi altında bırakılmaktadırlar.

  • Devremülke konu olan taşınmazdan yararlanamama,
  • Tapu sicilinde gösterilen yer dışında devremülk hizmetinden yararlanma halinde taşınmazın zilyetliği devremülk satın alan tüketiciye geçmemektedir.

Bu hallerde de devremülk sözleşmesinin askıda olması sebebiyle de tüketicilerin cayma hakkını kullanabilmesi mümkündür.

Nitekim Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da satışa konu devre mülkün kullanılmaması ya da tapu sicilinde gösterilen devre mülk dışında bir yerden hizmetten yararlanılması hallerinde, taşınmazın zilyetliğinin tüketiciye geçmemesi sebebiyle sözleşmenin fesih edilebileceği görülmektedir.

 

Devremülk Cayma Hakkı Yargıtay Kararları


Davacı devremülk hakkını kullanmadığını belirtmekte olup, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür.

  • “…4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK’nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu 23/09/2011 tarihli sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacı devremülk hakkını kullanmadığını belirtmekte olup, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. O halde, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir…” (2015 Tarihli Yargıtay Kararı)

Tüketiciye verilmesi zorunlu olan belgelerin ve cayma hakkına ilişkin bilgilendirme yapılmaması.

  • “… müvekkilinin psikolojik baskı altında iradesi sakatlanarak sözleşmeyi imzaladığını, müvekkili ile davalılar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin hem usule hem de sözleşmenin esasına ilişkin olarak geçersiz olduğunu, davaya konu iş bu sözleşmelerdeki maddelerin haksız şart ve hükümsüz olduğunu, müvekkili ile sözleşme şartlarının kesinlikle müzakere edilmediğini, sözleşmenin konusunu ve mahiyeti konusunda müvekkilinin aldatıldığını, taraflar arasında yapılan sözleşmelerde ilgili kanun ve yönetmelik maddelerine göre bulunması zorunlu olan ifadeler eklenmediği gibi, tüketiciye verilmesi zorunlu olan belgelerin verilmediğini, müvekkiline cayma hakkının bildirilmediğini, cayma hakkının kullanımına ilişkin bilgilendirme evrakının müvekkiline verilmediğini, sözleşme imzalandıktan sonra müvekkilinin oyalanarak cayma hakkının kullanılmasının engellenmeye çalışıldığını, taraflar arasında akdedilen iş bu sözleşmenin resmi şekil şartına uyulmadığından sözleşmenin geçersiz olduğunu…” (2019 Tarihli Yargıtay Kararı)

Devremülke konu tesisin kullanılmaması sebebiyle cayma hakkı süresinin askıda kalması.

  • “…davacı tüketicinin sözleşme konusu olan tesise hiç gitmediği, tatil hakkını kullanmadığı anlaşılmıştır. O hâlde, tüketici tatil hakkından faydalanmadığına göre sözleşme imzalanmış olsa dahi cayma hakkı süresinin askıda kaldığı, davacının gönderdiği 09.01.2012 tarihli ihtarname ile cayma hakkını süresinde kullandığı ve buradan hareketle sözleşmenin feshi ve ödemelerin iadesi talebinin de haklı olduğu sonucuna varılmalıdır.” (2018 Tarihli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı)

Tecrübe ve muayene koşulunun gerçekleşmemesi sebebiyle cayma hakkı süresinin başlamaması.

  • “…dosya kapsamından taraflar arasında yapılmış olan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekeceği, bu tür satışların tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğu, cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra başlayacağı, davacının sözleşmeye uygun olarak kullanımının henüz başlamadığı, davacının cayma hakkına sahip olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.” (2017 Tarihli Yargıtay Kararı)

Zilyetliğin devrinin ispatlanamaması sebebiyle cayma hakkının kullanılması.

  • “Somut uyuşmazlıkta, tapu devri ile geçerli hale gelen sözleşmeden, dava konusu tesisin davacı tarafça kullanıldığına dair dosya arasında delil bulunmamasına göre, zilyedliğin devri de ispatlanamadığından, davacının yönetmelikte belirlenen usulle cayma hakkını kullanması nedeniyle sözleşmenin feshedilmesi yerinde görülmüştür.” (2024 Tarihli Yargıtay Kararı)

 

Devremülk cayma hakkının yanı sıra devremülke ilişkin genel bilgilerin bulunduğu yazımıza https://omercanalkan.av.tr/devremulk-nedir/ linkinden erişebilirsiniz.

Devremülk Cayma Hakkı İhtarname

Keşideci: ……….

Adres: ……….

Vekili: Av. Ömer Can Alkan 

Adres: Aşağı Öveçler Mah. 1328. Cad. No: 16/5 Çankaya / Ankara

Muhatap: ……….

Adres: ……….

Vergi Dairesi ve No: ……….

Elektronik Tebligat Adresi: ……….

Konu: Taraflar arasında imzalanan ………. tarihli usulsüz devre mülk sözleşmesinin feshi / cayma hakkımızın bildirimidir.

Açıklamalar:

  1. Müvekkille şirketiniz arasında ………. konulu devre mülk sözleşmesi imzalanmıştır. İlgili sözleşme uyarınca, müvekkil tarafından şirketinize ………. TL’lik ödeme yapılmış ve taşınmazın mülkiyeti müvekkile geçmiştir.
  2. Ancak işbu sözleşme yasal şartları taşımamaktadır. Şöyle ki, işbu sözleşme tesiste şirket elemanlarınca aldatıcı vaatlerle psikolojik baskı altında kapıdan satış şeklinde imzalatılmıştır ve müvekkile ön bilgilendirme formu verilmemiştir. Ayrıca, imzalanan sözleşmede devre mülk sözleşmelerinde bulunan resmi şekil şartına riayet edilmemiştir.
  3. Bunun yanı sıra, KMK m.59’a aykırı olarak kullanım süresi için ……….  Mayıs tarihleri olmak üzere yalnızca ………. gün belirlenmiştir. Müvekkil, tesisi kullanmak istediğinde kendisine sunulan bahaneler sebebiyle tesisten hiç yararlanmıştır ve kendisinden ek ücret talep edilmiştir. Ek olarak, müvekkil sözleşmede yer alan şartları sağlamasına rağmen becayiş hakkı kullandırılmamıştır.
  4. Ayrıca, sözleşmede belirtilenin aksine, tesis aidatları TEFE/TÜFE ortalamasının çok üzerinde fahiş artış göstermekte ve müvekkil hiç yararlanamadığı tesis üzerinden sürekli icra tehdidine maruz bırakılmaktadır.
  5. Yukarıda yer alan, haklı fesih nedenlerimizin yanı sıra, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin ……….  ve ……….  sayılı kararında da görüleceği üzere, hiç kullanılmamış olan devre mülk hakkı bakımından cayma hakkı ancak tatil hakkı kullanıldıktan sonra işleyecek olup bu süre içinde sözleşme askıdadır.
  6. Müvekkil, devre mülk hakkını hiç kullanmadığı için işbu ihtarname ile 14 günlük yasal cayma hakkımızı kullanarak sözleşmeyi feshettiğimizi bildiririz.
  7. İhtarnamenin tarafınıza tebliğinden itibaren 14 gün içerisinde ödenmiş olan ……….  ve ödenen aidatların yasal faiziyle ………. ’ın ……….  numaralı ……….  hesabına iadesini ve tapu kaydının düzeltilmesi için tarafımızla iletişime geçilmesini aksi takdirde dava hakkımızı kullanacağımızı ihtar ederiz.

Sayın Noter, 3 nüshadan ibaret işbu ihtarnamenin bir nüshasının muhataba tebliğini, bir nüshasının dairenizde saklanmasını, tebliğ şerhi verilecek diğer nüshasının da tarafımıza verilmesini talep ederiz. ……….

Av. Ömer Can Alkan

5/5 - (1 oy kullanıldı.)

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir