Araç Değer Kaybı – 2025

Araç Değer Kaybı Nedir?

Bir motorlu aracın kazaya bağlı olarak hasarlanıp tamir edilmesinden sonraki serbest piyasa değeri ile kaza öncesi hasarlanmamış değeri arası farka araç değer kaybı denilmektedir.

Kazaya uğramış aracın, kazaya uğramamış olan araçlara oranla satış fiyatı düşecektir. Bu nedenle haksız fiil nedeniyle bir araca zarar veren kimse, araç sahibinin sadece onarım masraflarını değil, aracın sürüm değerindeki düşünün karşılığını da yani araç değer kaybını da tazmin etmekle yükümlüdür.

Yargıtay 17. Hukuk dairesine göre de “… Araçta meydana gelen değer kaybı (araç değer kaybı), aracın kazadan önceki hasarsız hali ile olay tarihindeki 2. el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış hali ile 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki farktır…”

Nitekim, Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 E. ve 2020/40 K. sayılı ilamına göre de aracın kazadan önceki fiyatı ile kaza tarihinden sonraki fiyat farkına araç değer kaybı denilmektedir.

Bir araç ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak, kazadan önceki durumuna getirilemez; eksiksiz gibi görünse de mutlaka bir farklılık olacaktır. En azından araç sahibinin içine sindiremeyeceği bir biçim almış olacaktır.

Nitekim, Yargıtay kararlarında göre de, araç tamamen onarılmış olsa bile, kazaya uğrayan araç, tahribatın izlerini taşır; hiç hasar görmemiş araç değerinden düşüktür; bu da sürüm değerinden kaybı sonucunu doğurur.

İçerik gizle
12 Araç Değer Kaybına İlişkin İçtihatlar

Araç Değer Kaybı Hesaplama

Araç değer kaybı zararına ilişkin hesaplamada Türk Hukuku’nda objektif hesaplama yöntemi benimsenmiştir.

Başka bir deyişle, kazaya bağlı olarak, hasar gören aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa değeri ile hasarın onarılmasından sonraki ikinci el piyasa değeri arasındaki fark araç değer kaybı olarak kabul edilmektedir.

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre araç değer kaybı hesabı yapılırken aşağıda yer alan hususlara dikkat edilmektedir:

Öncelikle aracın hasarsız haldeki ikinci el değeri tayin edilmektedir.

Sonrasında ise;

  • Aracın markası,
  • Aracın modeli,
  • Aracın kaza tarihindeki yaşı,
  • Aracın kaza tarihindeki kilometresi,
  • Aracın kullanım süresi,
  • Aracın kullanım amacı,
  • Aracın yıpranma payı (aracın kilometresi, metal komponentlerin yoğunluğu, korozyon dozajı ve önceye ait hasarlar nedeni ile orjinalliğin yitirilip yitirilmediği),
  • Hasarın miktarı,
  • Hasarlı kısımların nitelik ve niceliği,
  • Hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı),
  • Emsal satışlar.

gibi hususlar dikkate alınarak aracın tamir edildikten sonra serbest piyasa koşullarında kaza tarihindeki ikinci el satış değeri belirlenmektedir.

Bu şekilde tespit edilen kaza tarihi itibariyle aracın hasarsız haliyle serbest piyasadaki ikinci el değeri ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki ikinci el piyasa değeri arasındaki fark araç değer kaybı zararı olarak kabul edilmektedir.

Araç değer kaybı hesaplamalarında, Sigorta Genel Şartları Ek 1’de belirtilen hesaplama yöntem ve formülü dikkate alınmamaktadır.

Sigorta genel şartları sözleşmesel bir niteliğe sahip olduğundan ve de bu sözleşme hükümleri uzmanlaşmış bir kurum olan Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit edilendiğinden karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortasından kaynaklı tazminat uyuşmazlıklarından, sigorta genel şartları, kanununun emredici hükümlerinden sonra, fakat tamamlayıcı nitelikteki yedek hukuk kuralı niteliğindeki hükümlerden önce gelmektedir.

Bu nedenle trafik kazalarından kaynaklı araç değer kaybı zararı, Sigorta Genel Şartları Ek 1’de belirtilen hesaplama yöntem ve formüllerin dikkate alınmaması gerekir.

Büromuz nezdinde; maddi hasarlı trafik kazalarından kaynaklanan uyuşmazlıklar, yaralanmalı trafik kazalarından kaynaklanan uyuşmazlıklar, ölümlü trafik kazalarından doğan uyuşmazlıklar yürütülmektedir.

Bu kapsamda; sigorta şirketlerine yönelik uyuşmazlıklar, değer kaybı, kazanç kaybı, onarım bedeli, destekten yoksun kalma tazminatı, çalışma gücü kaybı, bakım ve tedavi giderleri, manevi tazminat gibi trafik kazasından kaynaklanan tüm uyuşmazlıklar büromuzun çalışma alanını oluşturmaktadır.

Araç Değer Kaybı Hesaplama Robotu

Yukarıda da detaylı bir şekilde izah edildiği üzere, araç değer kaybı hesaplaması yapılırken birden fazla parametreye dikkat edilmesi gerekmektedir.

Araç değer kaybı hesaplaması uzmanlık gerektiren bir alan olduğundan bilirkişi marifetiyle tayin edilmektedir.

Siz de aracınızla ilgili “araç değer kaybı”nı öğrenmek için tarafımızla iletişime geçerek uzman bilirkişi raporlamalarımızdan yararlanabilirsiniz.

Telefon/WhatsApp: 0546 950 18 21

Adres: Aşağı Öveçler Mah., 1328. Sk., No: 16/5, Çankaya/Ankara

E-Posta: av.omercanalkan@gmail.com

Araç Değer Kaybı Hesaplama : Örnek Rapor

Araç Değer Kaybı Bilirkişisi

Kazaya bağlı olarak motorlu araçta oluşan hasar tutarı ile değer kaybının hesaplanması teknik bilgi ve uzmanlığı gerektiren konulardır.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 266 ve devamındaki hükümlere göre; araçta oluşan hasarların neler olduğu, bu hasarların parça tamiri veya parça değişiminin mi uygun olduğu, parça değişimleri uygun ise değişmesi gereken parçalara ait bedellerin neler olduğunun tek tek ve ayrıntılı şekilde otomotiv sektöründe uzman olan bilirkişi marifetiyle tayini gerekmektedir.

Araç Değer Kaybı ve Önceki Tarihli Kazalar

Zarar, malvarlığının gösterdiği iki durum arasındaki farktır. Bu sebeple, aracınız daha önce de kazaya karışmış olsa da bir motorlu aracın yeni oluşan kazaya bağlı olarak tamir edilmesinden sonraki serbest piyasadaki değeri de bu yeni kaza öncesi değeri arasında fark oluşabilir.

Yeni kazadan önceki kazalar nedeniyle aracın hangi parçalarının hasarlandığı, hasarın niteliği ve hesarın aracın değerini nasıl etkilediği gibi hususlar bu durumda dikkate alınacaktır.

Aracın Kullanım Amacı (Hususi ya da Ticari) ve Araç Değer Kaybı

Araç değer kaybı hesaplarında, aracın kullanım amacı da bir kriter olarak yer almaktadır.

Yargıtay bir kararında; araç değer kaybı tayin edilirken aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, aracın kullanım amacı ve bu nedenle K1 taşıma belgeli oluşu vs. gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtmiştir.

Perte Çıkmış Araç ve Araç Değer Kaybı

Bir kazaya bağlı olarak hasarlanan aracın tamir masrafları, aracın kaza tarihindeki değerini aşar veya aracın tamiri mümkün değil ise araç tam hasara uğramış olur.

Sigortacılık mevzuatında pert kavramına ilişkin bir tanım bulunmamakla birlikte uygulamda pert kavramı ağır ya da tam hasara uğramış olan araçlar için kullanılmaktadır.

Hasara uğrayan aracın ikinci el serbest piyasa fiyatına göre onarımının ekonomik olmadığı, perte ayrılmasının uygun olduğu durumlarda araç değer kaybıldan söz edilmemektedir.

Bu gibi durumlarda, aracın ikinci el piyasasında satışa çıkarılması ve kazaya bağlı olarak rayiç değerinin altında bir bedelle satışı mümkün olmadığından araç değer kaybı zararı söz konusu olmayacaktır.

Nitekim bu da doğal bir sonuçtur. Araç ağır hasar görmüşse, onarım masrafları ekonomik olmayıp aracın sürüm değerini aşacaksa, bu durumda hurdaya (pert-total) ayrılması söz konusu olacak; o zaman da zarar gören, aracın ikinci el piyasa sürüm değeri üzerinden tazminat (araç bedelini) alacaktır.

Araç Değer Kaybı Hangi Ana Göre Hesaplanır?

Araç değer kaybı hesaplamalarında, zarar görenin malvarlığında azalma hangi tarihte meydana gelmiş ise zarar o an itibariyle belirlenmelidir.

O andaki farazi ve gerçek malvarılığı durumu karşılaştırılır. Aracın tamir görmesi nedeniyle meydana gelen değer eksilmesi aracın tamir edildiği ana göre tespit edilmelidir. Araç henüz tamir edilmemiş ise hüküm anı esas alınmalıdır. Şayet araç onarılmadan satılmış ise zarar, kaza anında aracın değerinde meydana gelen azalmaya göre belirlenmelidir.

Yargıtay, hasar bedeli ve araç değer kaybı zarar hesaplamalarında zararın meydana geldiği tarihi yani haksız fiilin gerçekleştirildiği tarihi dikkate almaktadır.

Araç Değer Kaybına Uğrayan Aracın Satılmış Olması

Kazaya karışan ve hasar gören aracın sahibi, kazadan ve onarımdan sonra aracını satmış olsa dahi, zarar sorumlulardan ve sigortacından “değer kaybı” isteyebileceğine bir duraksama olmamalıdır.

Çünkü en iyi biçimde onarılmış olsa dahi, Yargıtay kararlarında açıklandığı gibi, kaza geçirmiş bir araç eksik bir bedelle satılmış olacaktır. İşte “değer kaybı” olarak nitelenen bu eksiklik, zarar sorumlularından istenebilecektir.

Benzer bir durum ayıplı araç satışlarında alıcının hakları yönünden de söz konusu olup, 6098 sayılı TBKnın 228. maddesi 2. fıkrasına göre, ayıplı aracı alıcı, başkasına devretmişse, değerindeki eksiklik karşılığının satış bedelinden indirilmesini isteyebilir. İşte bu kaza geçiren araçtaki değer kaybının karşılığıdır.

Araç Değer Kaybı Nasıl Alınır?

Sigorta şirketlerine başvurma koşulları ile başvuruların sonuçsuz kalması durumunda dava açma koşulları birtakım kurallara bağlanmıştır.

KTK’nın, 6704 sayılı yasanın 5. maddesiyle değiştirilen Anayasa Mahkemesi tarafından iptali reddedilen 97. maddesine göre:

“Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”

Araç değer kaybı için sigortaya izleyen kısımda yer alan belgeler ile başvuruda bulunulması gerekmektedir:

  • Trafik kazası tespit tutanağı resmi tasdikli sureti veya taraflar arasında tutulmuş kaza tespit tutanağı, varsa ifade tutanakları veya görgü tespit tutanakları,
  • Mağdur araca ait ruhsat,
  • Hasarlı araca ve kaza yerine ait fotoğraf ve görüntüler,
  • Mağdur araç sahibine/zarar gören üçüncü şahsa ait banka hesap bilgileri,
  • Değer kaybı talep beyanı,
  • Maddi hasara ilişkin ekspertiz raporu.

E-devlet üzerinden araç değer kaybı başvurusu yapılmamaktadır!

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesi 13. fıkrasına göre, sigorta tahkim komisyonuna başvurulabilmesi için, sigortacılık yapan kuruluşla uyuşmazlığa düşen kişinin, uyuşmazlığı oluşturan olay ile ilgili olarak sigortacılık yapan kuruluşa gerekli başvuruları yapmış ve talebin kısmen ya da tamamen olumsuz sonuçlandığını belgemiş olması gerekir.

Sigortacılık yapan kuruluşun, başvuru tarihinden itibaren 15 işgünü içinde yazılı olarak cevap vermemesi de sigorta tahkim komisyonuna başvuru için yeterlidir.

Özetle, sigorta tahkim komisyonuna başvurmak için:

  • Sigorta şirketi yasalarda belirtilen süre içinde yanıt vermemiş ve tazminat ödememiş olmalıdır.
  • Sigorta şirketi haklı bir neden olmaksızın tazminat isteğini reddetmiş olmalıdır.
  • Sigorta şirketi yetersiz ve eksik ödeme yapmış olmalıdır.
  • Sigorta şirketi 15 gün içinde yazılı olarak cevap vermemiş olmalıdır.

Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru çevrimiçi (online) yapılmaktadır.

Uyuşmazlık başvurularında, başvuru formu, uyuşmazlığa ilişkin bilgi ve belgeler ile başvuru ücretinin yatırıldığına dair belgenin yer alması gerekir denilmiş ise de, daha anlaşılır kılmak için aşağıdaki şekilde başvuru özetlenmiştir.

  • Başvuru sahibi veya vekili tarafından “başvuru formu” doldurulacaktır.
  • Uyuşmazlık konusu özet olarak başvuru formuna yazılabilir ise de “belirsiz alacak davası” biçiminde bir dilekçe yazılıp verilmesinin daha uygun olacağı görüşündeyiz.
  • Başvuru formuna ve dilekçeye gerekli tüm belgeler eklenmelidir.
  • Kanıtların yanı sıra ayrıca, uyuşmazlığa ilişkin bilgi ve belgeler de başvuru formuna eklenmelidir.
  • Son olarak komisyon tarafından her yıl belirlenen başvuru ücretinin de yatırılması gerekmektedir.

Araç Değer Kaybı Başvurusu : Örnek

………. SİGORTA A.Ş.GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE

Dosya Hasar Numarası : ……….

Başvurucu :  İsim – Soyisim – Adres – T.C. Kimlik Numarası 

Vekili : Av. Ömer Can Alkan – Aşağı Öveçler Mah., 1328. Sk., No:16/5, Çankaya/Ankara – +90 546 950 1821 – av.omercanalkan@gmail.com

Konu : Değer kaybı başvurumuzdur.

Açıklamalarımız :

  1. Şirketiniz nezdinde sigortalı olan ……….’ne ait araç (Poliçe Numarası: ………., Plaka: ……….) başvurucu müvekkil ……….’na ait ………. plakalı araca çarpmıştır.
  2. Trafik Kolluk Kuvveti tarafından tanzim edilen, ………. tarih ve ………. sayılı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre, ……….  plakalı araç sürücüsü ………. ’un kazada %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
  3. Kaza tarihi itibari ile ………. plakalı aracın, ………. tarafından ………. poliçe numarası ile 19.04.2024-19.04.2025 tarihine kadar ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu tespit edilmiştir.
  4. Şirketinizden ZMMS kapsamında almış olduğunuz sorumluluk gereği; sigortalınız kusuru oranında tam ve eksiksiz bir şekilde 83.350,00 TL’nin aşağıda bilgileri verilen hesaba yatırılmasını talep ederim.

Saygılarımla,

Av. Ömer Can Alkan

Ekler:

  • Vekaletname
  • Kaza Tespit Tutanağı
  • Hasar ve Onarım Görselleri
  • Ekspertiz Raporu
  • Değer Kaybı Hesabını İçerir Ekspertiz Raporu

Genel şartlarda başvuru esnasında beyan edilmesi gereken belgeler ekte gönderilmiş olup, şirketinizce ek belge ve bilgi talep olunması halinde yasada belirlenen süreler de dikkate alınarak yasal süresi içerisinde şirketinize bildirdiğimiz iletişim kanalları ile tarafımızdan talep edilmesini vekaleten talep ederiz.

Araç Değer Kaybına İlişkin İçtihatlar

  • Araç değer kaybı hesaplaması için ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu gerekmektedir.


  • “…Bu durumda mahkemece, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınması; ya da araç değer kaybı konusunda hesap yapmaya ehil, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek hasar konularında uzman bilirkişi (makina mühendisi) veya bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına göre; davacı aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, kaza nedeniyle uğradığı hasarın nitelik ve niceliği vs. gibi hususlar gözönünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” Yargıtay Kararı – 17. HD., E. 2016/724 K. 2016/5621 T. 9.5.2016

  • ..Dava, trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.Davacı tarafça, iş bu davada araç hasarı talep edilmemiş, ancak kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı istenmiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda 7.750,00 TL değer kaybı tazminatına hükmolunmuş ise de, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda araç değer kaybı hesaplaması doğru yapılmamıştır. Eksik inceleme ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez.Bu durumda mahkemece, rapor düzenleyen makina mühendisi bilirkişiden ek rapor alınması; ya da araç değer kaybı konusunda hesap yapmaya ehil,İTÜ ve Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek hasar konularında uzman bilirkişi(makina mühendisi) veya bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına göre; davacı aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi vs. gibi hususlar gözönünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2.el piyasa rayiç değeri (hasarsız hali ile) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2.el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” Yargıtay Kararı – 17. HD., E. 2015/6777 K. 2015/14003 T. 14.12.2015

  • “…Hükme esas alınan 23.03.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda, araç hasar miktarı, marka, model, kilometresi gibi kriterlere göre araçtaki değer kaybının 3.500,00 TL olduğu belirtilmiştir. Oysa davacının talep ettiği değer kaybı zararı belirlenirken yapılması gereken, aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2. el değerinin belirlenmesi ve aracın tamir edilmesinden sonra, aracın yaşı, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alındığında yine serbest piyasa koşullarında 2. el değerinde ne kadarlık bir azalma olacağının belirlenmesinden ibarettir. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…”  Yargıtay Kararı – 17. HD., E. 2015/15365 K. 2016/2991 T. 9.3.2016

  • Araç değer kaybı, aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2. el değerinin belirlenmesi ve aracın tamir edilmesinden sonra, aracın yaşı, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alındığında yine serbest piyasa koşullarında 2. el değerinde ne kadarlık bir azalma olacağının belirlenmesinden ibarettir.


  • “…Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı ve araç değer kaybının tespiti için yapılan eksper ücretinin tazmini istemine ilişkindir.Hükme esas alınan 19.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda, araçda yapılan tamir ve hasar durumuna göre araçtaki değer kaybının yapılan hasar bedeli toplamı olan 11.385,00 TL’nin %60 tekabül eden 6.831,00 TL olduğu belirtilmiştir. Oysa davacının talep ettiği değer kaybı zararı belirlenirken yapılması gereken, aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2. el değerinin belirlenmesi ve aracın tamir edilmesinden sonra, aracın yaşı, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alındığında yine serbest piyasa koşullarında 2. el değerinde ne kadarlık bir azalma olacağının belirlenmesinden ibarettir.Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” Yargıtay Kararı – 17. HD., E. 2015/13983 K. 2016/2178 T. 24.2.2016

  • Araç değer kaybı ZMMS Poliçe Genel Şartları ekine göre hesaplanmamaktadır.


  • “… davacının araç değer kaybı zararının dava tarihi itibariyle mevcut olan ZMMS Poliçe genel şartları ekindeki formüle göre hesaplanamayacağı, aksine yerleşik içtihatlar gereğince aracın kaza öncesindeki marka, model yılı, km.si ve daha önceden kazaya karışıp karışmadığı, kaza nedeni ile onarım gören parçaların ve hasarlı kısımların yeri gibi olgulara göre tespit edilecek kaza öncesindeki değeri ile kaza sonrasındaki değeri arasındaki farkın araç değer kaybı olarak kabulü gerektiği…” Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi, E. 2020/213 K. 2021/596, T. 23.9.2021

  • “…Bu bağlamda, yapılan yargılama ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dosyamıza sunulan ve Mahkememiz’ce de kazanın oluşu ile uyumlu kusur dağılımı tespit etmekle denetime elverişli görülen Bilirkişi raporundaki tespitler benimsenerek hükme esas alınmak gerektiği, davacının davalı sigorta şirketi ile diğer davalı sigortalı arasındaki sigorta akdi ilişkisinde taraf konumunda olmayıp zarar gören 3.kişi konumunda bulunduğundan, davacının araç değer kaybı zararının dava tarihi itibariyle mevcut olan ZMMS Poliçe genel şartları ekindeki formüle göre hesaplanamayacağı, ayrıca Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli iptal kararı sebebiyle Sigorta Genel Şartları ekindeki formüle göre Değer Kaybı hesaplanmasının da mümkün olmadığı, zararın reel piyasa koşullarına göre tespit edilmesi gerektiği, buna göre de; aracın kaza öncesindeki marka, model yılı, km.si ve daha önceden kazaya karışıp karışmadığı, kaza nedeni ile onarım gören parçaların ve hasarlı kısımların yeri gibi olgulara göre tespit edilecek kaza öncesindeki değeri ile kaza sonrasındaki değeri arasındaki farkın araç değer kaybı olarak kabulü gerektiği, bu durumda ise; raporda bu ilkelere göre yapılan hesaplamalara göre 7,000,00-TL’nin davacının aracının değer kaybı olarak kabulü gerektiği ve davacının da kusursuz olduğu, 7000,00-TL araç değer kaybı alacağından davalıların 2918 sayılı KTK’nın 85 ve 91.m. gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu ve davacıya karşı tazmimle yükümlü oldukları kanaatine varılmakla; davanın değer artırım talebi gözetilerek kabulü ile; 7000,00 TL araç değer kaybı alacağının davalı sigorta şirketi bakımından dava tarihi olan 21/12/2020, davalı … bakımından kaza tarihi olan 21/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir…” Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi, E. 2020/667 K. 2022/601, T. 5.7.2022

  • Araç değer kaybının, Yargıtay içtihatlarına uygun olarak, piyasa araştırması yapılması suretiyle hesaplanması gerekmektedir.


  • “…Gerçekleşen kazada davacının kusursuz olduğu ve … plakalı araç sürücüsü davalı …’in %100 kusurlu olduğu tespit edilmekle; Araç değer kaybına ilişkin 2.602,83-TL tutarı Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile iptal edilen Genel şartlar ekindeki formülasyona göre hesaplandığından bu miktarın dikkate alınması mümkün değildir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi iptal kararı da göz önünde bulundurulduğunda Yargıtay içtihatları doğrultusunda piyasa araştırmasına göre hesaplanan 5.000-TL değer kaybı hesaplamasının dikkate alınması uygun olacağından davacı vekilince 30/03/2021 tarihinde tamamlama harcı yatırılmakla davanın kabulü ile araç değer kaybı zararı için bakiye 2.400,00-TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, araç mahrumiyeti zararına ilişkin 720,00-TL tazminatın ise davalılar… ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir…”   İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi, E. 2018/577 K. 2021/328, T. 14.4.2021

  • Araç değer kaybı, aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2. el değerinin belirlenmesi ve aracın tamir edilmesinden sonra, aracın yaşı, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alındığında yine serbest piyasa koşullarında 2. el değerinde ne kadarlık bir azalma olacağının belirlenmesinden ibarettir.


  • “…Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana değer kaybı, orijinal parça fiyat farkı ve ikame araç bedelinin tazmini istemine ilişkindir.Hükme esas alınan 24.11.2014 tarihli bilirkişi raporunda, araç baz değer kaybı, aracın hasar boyutu katsayısı ve araç kullanma düzeyi katsayısı gibi veriler üzerinden hesaplama yöntemiyle araçtaki değer kaybının 9.750,00 TL olduğu belirtilmiştir. Oysa davacının talep ettiği değer kaybı zararı belirlenirken yapılması gereken, aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2. el değerinin belirlenmesi ve aracın tamir edilmesinden sonra, aracın yaşı, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alındığında yine serbest piyasa koşullarında 2. el değerinde ne kadarlık bir azalma olacağının belirlenmesinden ibarettir. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” Yargıtay Kararı – 17. HD., E. 2015/15315 K. 2016/2570 T. 2.3.2016

  • Araç değer kaybı, aracın perte ayrılması halinde oluşmamaktadır.


  • “…Davacının aracının 2. el piyasa fiyatına göre tamirinin ekonomik olup olmadığı, perte ayrılıp ayrılmayacağının mahkemece tartışılması, aracın perte ayrılmasının uygun olması durumunda değer kaybının oluşmayacağı yönünde karar verilmesi, aracın perte ayrılmasının uygun olmayacağı durumda yukarıda açıklandığı üzere daire uygulamalarımıza göre değer kaybı hesaplanmadan, değer kaybı konusunda genel bir değerlendirme ile aracın yaşı dikkate alınarak araçta değer kaybının oluşmayacağı yönündeki bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” Yargıtay Kararı – 17. HD., E. 2016/7272 K. 2017/867 T. 1.2.2017

  • Aracın pert total haline gelmemesi halinde araç değer kaybı istenebilecektir.


  • “…Davacı istinaf dilekçesinde aracın pert olduğunu savunmaktadır. Böyle kabul edilmesi durumunda araç değer kaybı oluşması söz konusu olmayacaktır. Ancak dosya kapsamına, sigorta eksperinin raporu ve mahkemece temin edilen bilirkişi raporundan aracın rayici ve hasar ağırlığına göre pert total sayılamayacağı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla araç tamir edilebilir. Bu açıdan bakıldığında değer kaybı ve davacı aracın makul tamir süresine göre ikame araç bedeli talep edebilecektir. Davacının kazadan itibaren 36 gün bekleyip araç üzerinde hiçbir işlem yapmamasından kendi lehine haklar çıkarması beklenemez. Şöyle ki kendisi sigorta şirketinin verdiği hasar bedeline razı olmuş, ancak aracı da gecikmeli olarak hiçbir işlem yapmadan o haliyle satmıştır. Araç pert total hale gelmemiştir. Bu açıklamalara göre dosya kapsamına ve usule uygun bilirkişi raporu doğrultusunda aracın kaza öncesi rayici 21.000,00TL, kaza sonrası ederi ise 19.500,00TL olup arasındaki 1.500,TL araç değer kaybına hükmedilmesi gerekir. Bu hususta mahkemenin hasar ödemesi ve satış bedelini, aracın kaza öncesi ederinden çıkararak kalana hükmetmesi doğru olmamıştır. Ancak istinaf başvurusu esastan incelenenin sıfatına göre bu husus kaldırma sebebi yapılmamıştır…” Antalya BAM, 4. HD., E. 2019/1762 K. 2020/1375 T. 11.12.2020

  • Araç değer kaybı gerçek zarar içerisinde değerlendirilmektedir. Araç değer kaybı zararından hem zarar veren hem de zorunlu trafik sigortacısı sorumludur.


  • “…Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davalarında, zarar veren taraf, kusuru oranında, gerçek zarardan sorumlu olur. Zarar verenin aracını Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalayan sigorta şirketi de zarar veren ile birlikte zarar görenin gerçek zararından sorumludur. Dairemiz’in yerleşik uygulamasına göre; trafik kazasında zarar gören aracın hasarı onarılsa dahi onarımdan sonra aracın piyasa rayiç satış fiyatında düşüklük oluşacağı gerçeği karşısında, kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı, gerçek zarar içinde değerlendirilir ve bu zarardan hem zarar veren hem de zorunlu trafik sigortacısı sorumludur. Bu nedenlerle, davalı … şirketlerinin de araç değer kaybından sorumlu olduğu gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirmeyle, belirtilen şekilde hüküm kurulması hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir…” Yargıtay Kararı – 17. HD., E. 2015/10017 K. 2016/832 T. 25.1.2016

  • “…Davacı, kazaya uğrayan aracının tamir edilmesi nedeniyle aracında değer kaybı oluştuğu ve bundan tüm davalıların sorumlu bulunduğu iddiasıyla araç değer kaybı tazminatı istemekte olup, araç değer kaybı tazminatı da tamir bedeli gibi, davalı … şirketince düzenlenen sigorta poliçesinin teminatı altındadır. Başka bir anlatımla, araçta oluşan değer kaybı alacağından, diğer davalının yanında sigorta şirketi de müteselsilen sorumlu bulunmakatadır.Davacının diğer talebi olan kazanç kaybı alacağından ise sigorta şirketi sorumlu olmadığı gibi, davacı da bu tazminat talebini sadece davalı araç işletenine karşı ileri sürmüş; bu talep yönünden davalı … şirketine ise husumet yöneltmemiştir. İlk derece mahkemesince, davadan önce davalı … şirketince yapılan ödemenin araç hasar bedeline ilişkin olduğunun kabulü ile araçtaki değer kaybından dolayı davalı … şirketi ile diğer davalı işletenin mütesessilen sorumlu oldukları gözetilerek, ayrıca davalı … şirketinin de sorumluluğunun poliçedeki teminat miktarı ile sınırlı olduğu da dikkate alınarak araç değer kaybına ilişkin talep yanında işletenden istenen kazanç kaybı tazminatı hakkında da karar vermek gerekirken, hatalı değerlendirme sonucunda sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme miktarına göre zararın karşılandığından bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesi kararının 353/1-a/6 maddesi gereğince kaldırılmasına ve belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmasının sağlanması için dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir….” İstanbul BAM, 8. HD., E. 2020/1275 K. 2020/3374 T. 24.9.2020

  • “…Dava, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalanan, sürücüsü diğer davalı olan aracın davacıya ait araca çarpması sonucu meydana gelen kazada aracı hasar gören davacının sigorta şirketi ve araç sürücüsüne karşı açtığı değer kaybı zararının tazmini istemine ilişkindir.Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “sigortanın kapsamı” başlıklı A.1. maddesi uyarınca, sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Yani araçta meydana gelen değer kaybı gerçek zarar kapsamı içinde olup davalı taraf aracının trafik sigortası şirketinin de değer kaybı zararından sorumlu bulunduğu açıktır…” Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi, E. 2020/219 K. 2022/274, T. 5.4.2022

  • Araç değer kaybının talep edilmesi gerekmekte olup ıslahla dava konusu yapılamaz.


  • “…Açıklanan nedenlerle; dava dilekçesinde davalı …’dan talep edilmeyen araç değer kaybı zararının, ıslah dilekçesiyle bu davalıdan talep edilmesinin mümkün olmadığı; bu yöndeki kararın, dava dilekçesindeki talebin aşılması mahiyetinde ve ıslah müessesine ilişkin yasal düzenlemelere aykırı olacağı gözetilerek, davacının davalı …’ya yönelik araç değer kaybı zararına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, davalı …’nın araç değer kaybı bedelinden sorumlu tutulması da doğru olmamıştır…” Yargıtay Kararı – 4. HD., E. 2021/9088 K. 2022/9432 T. 27.6.2022

  • Araç değer kaybına ilişkin hesaplama yapılırken kaza tarihindeki serbest piyasa koşulları dikkate alınır.


  • “…Hükme esas alınan 29.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda, araç baz değer kaybı, aracın hasar boyutu katsayısı ve kullanma düzeyi katsayısı gibi veriler üzerinden hesaplama yöntemiyle araçtaki değer kaybının 2.632,50 TL olduğu belirtilmiştir. Oysa davacının talep ettiği değer kaybı zararı belirlenirken yapılması gereken, aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2. el değerinin belirlenmesi ve aracın tamir edilmesinden sonra, aracın yaşı, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alındığında yine serbest piyasa koşullarında 2. el değerinde ne kadarlık bir azalma olacağının belirlenmesinden ibarettir. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir….” Yargıtay Kararı – 17. HD., E. 2015/15327 K. 2016/2574 T. 2.3.2016

  • Aracın kasko değeri üzerinden yapılan araç değer kaybı bozmayı gerektirir.


  • “…Hükme esas alınan 15.07.2013 tarihli bilirkişi raporunda, aracın kasko değeri üzerinden oranlama yöntemiyle araçtaki değer kaybının 1.396,50 TL olduğu belirlenmiş olup, hüküm kurmaya yeterli değildir. Kural olarak; araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2.el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark değer kaybını gösterir. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…”  Yargıtay Kararı – 17. HD., E. 2014/4981 K. 2014/4733 T. 31.3.2014

  • Araç değer kaybının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. 


  • “…6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;Tazminat bilirkişisi 08/01/2019 tarihli raporunda; 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren sigorta genel şartları ekinde yer alan formüle göre 165.000 km.’den fazla yol kateden araçlar için değer kaybı oluşmadığı, serbest piyasa şartlarına göre meydana gelen değer kaybının ise 10.000,00 TL olduğunu bildirmiştir.Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihinde … esas, … karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair ve sigorta tazminatı dışında kalan hallerin poliçe şartları ile düzenleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir.T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihinde … esas, … karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.Yargıtay uygulamalarına göre gerçek zarar ilkesine göre araçtaki değer kaybı, aracın kazadan önceki ikinci el değeri ile hasar sonrası tamiri yapıldıktan sonraki ikinci el değeri arasındaki farktır.Bu nedenle ilk derece mahkemesince sigorta genel şartlarına göre davacının hasarlanan aracında değer kaybı oluşmadığına yönelik kararı yerinde değildir. Davalılar tarafından itiraz edilmeyen bilirkişi raporuna göre davacıya ait araçta, hasar nedeniyle piyasa koşullarına göre 10.000,00 TL değer kaybı oluştuğu anlaşılmakla bu miktar değer kaybının da devalılardan tahsiline karar verilmelidir.Hal böyle olunca açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; davacı vekilinin araç değer kaybına yönelen istinaf isteminin kabulüyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi suretiyle; davacının açtığı maddi tazminat davasının kabulü ile 2.478,00 TL ikame araç bedelinin 16/04/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, 10.000,00 TL araç değer kaybının 16/03/2018 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekmiştir…” Antalya BAM, 4. HD., E. 2020/481 K. 2022/159 T. 7.2.2022

 

 

İçeriğimizi Oylayın!

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir